Devlet-i Aliyye Ocakları Sultan II.Abdülhamid Han’ın En Büyükoğlu Şehzade Selim Efendinin oğlu Şehzade Abdülkerim Efendinin Torunu Osmanlı Hanedan (1924) Sürgününden Sonra Türkiye Cumhuriyeti Devletinde Doğan İlk Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu Tarafından Kurulmuştur. Resmi İmparatorluk İsmi olarak Devlet-i Aliyye (Büyük Devlet) terkibini kullanan Osmanlı Ecdadımızdan Aldığımız Şuur ve Kültür Mirası Üzerine Derneğimizin İsmi Devlet-i Aliyye olarak başlamaktadır.

    Copyright © 2024. Devlet-i Aliyye Ocakları

    Devleti Aliyye Ocakları Basın Açıklaması

    Değerli Kardeşlerim,
    Maalesef her yıl olduğu gibi bu yıl da mübarek Ramazanı Şerif ayında, yine terörist
    Israilin Haremi Şerife postalları ile girerek, ibadet halindeki savunmasız ve silahsız Müslüman
    kardeşlerimize saldırmasına şahit olduk.
    Bulunduğu coğrafyayı kana bulayan bu siyonist terör örgütü, hiç bir dini veya hukuki
    hassasiyet gözetmeksizin kendi başına buyruk hareketle bütün Ortadoğuyu gözyaşına mahkum
    ediyor. Maalesef bu durum tamamen Ümmetin ve ümmetin liderlerinin suskunluğundan
    kaynaklanmaktadır. Lakin şunu bilmelidirler ki zalimin zulmü hiçbir zaman karşılıksız kalmadı
    yine kalmayacaktır.
    Buradan katil İsraile sesleniyorum, Önce kendi tarihinize ardından bizim tarihimize iyi
    bakın. Bakın ki zulmün karşılıksız kalmadığını, mazlumların ahının zalimlerden nasıl
    alındığını görün. Görün ki mahremimize el uzatmayı aklınızdan bile geçirmeyin, görün ki bu
    güne kadar yaptıklarınızın burnunuzdan fitil fitil gelene kadar karşılıklarını alacağınızı anlayın.
    Hz Ömer r.a efendimiz 636 da Kudüsü fethettiginde Bizans boyunduruğunda inim inim
    inliyordunuz zulmü biz durdurduk, bölgeyi sukûna gönülleri sürûra gark eyledik. İlya’yı
    Kudüsü Şerif yaptık.
    Daha sonra hırs ve tamahınızdan dolayı çıkardığınız fitneler neticesinde sebep
    olduğunuz 88 yıllık Haçlı zulmüne Sultan Selahaddin ile dur dedik.
    Bizim tarih boyunca girip ihya ettiğimiz Haremi Şerif ve Kudüsü, siz tarih boyunca
    imha ettiniz. Fakat fitnenin kol gezdiği Kudsü Şerifi bu sefer de Hadimül Harameyn Eş-şerifeyn
    Yavuz Sultan Selim Han ile sükunete kavuşturduk.
    Bizim meslegimiz zalimin tahtını başına geçirmektir. Sizin mesleğiniz ise zülm ve
    haksızlık ile fitne fesadın kaynağı olmaktır. Lakin karşınızda Kudüs ve Mescidi Aksayı ve dahi
    tüm Ortadoğuyu asırlarca adalet ve huzur ile muhafaza eden, idare eden, hiçbir karşılık
    beklemeksizin ihya eden Osmanlı torunları vardır.
    Selahaddinler, Yavuzlar, Abdülhamidler tükendi zannetmeyin. Biz yine geleceğiz.
    İhanet üzerine kurduğunuz saltanatınızı başınıza geçirmeye, günahsız sabîlerin gözyaşlarının,
    kanını akıttığınız kardeşlerimizin hesabını sormaya geleceğiz.
    Bu sefer öyle bir geleceğiz ki sizin kökünüzü kazıyacak, akıttığınız kanda boğacak,
    yeniden Ortadoğuda çıban başı olmamanız için cehennemin dibine yollamaya geleceğiz.
    Öyle geleceğiz ki arkasına saklanacak ne bir taş, ne de bir garkad ağacı dahi
    bulamayacaksınız.
    Kardeşlerim,
    Kudüs bize Sultan Abdülhamid Hanın mirası ve emanetidir. Bugün olacakları tahmin
    ettiği için hayatı pahasına Kudüs ve Mescidi Aksayı Yahudi tasallutundan koruyan Abdülhamid
    Hanı tahttan indirdiler, sonrası malûm. Kan ve gözyaşı, sönmüş ocaklar, öksüz ve yetim kalan
    yavrular, sahipsiz kalan bacılar, zindanlarda geçen yıllar. Kısaca Abdülhamid Handan sonra
    bölgede acı dinmedi.
    Peki emanet sahipsiz mi? Asla. Asla Abdülhamid Hanın emaneti sahipsiz değil.
    Rasûlullah s.a.v efendimizin emaneti sahipsiz değil, Selahaddinin, Yavuzun emaneti sahipsiz
    değil. Nasıl 636 da girdi isek, 1071 de, 1187 de, 1516 da girdi isek bugün de Kudüse, Mescidi
    Aksaya hazırlanıyoruz, onun için gayret ediyoruz, gecemizi gündüzümüze katıp yine girecek
    ve zalimin tahtını başına geçireceğiz.
    Müjdeler olsun kardeşlerim, zulmün sonu gelmiş, zalimin zulmü bir milletin uyanışına
    sebep olmuştur. Nasıl Ayasofyayı açtı isek sırada özgür Mescidi Aksa da kılınacak
    namazlarımızı var. Zaman ve zemin hazır, sefere çıkacak ordunun neferleri olarak sizlere
    müjdeler olsun. Rabbim en kısa zamanda Mescidi Aksa da fatih komutanlar ve fethin aslanları
    ile şükür secdelerine kapanmayı cümlemize nasip eylesin. Cumamız ve Ramazanımız mübarek
    olsun, bütün dünyada zalimler kahrolsun, onların kahrolmasına da yine Osmanlı torunları
    olarak bizleri vesile kılsın Rabbimiz…

    Posted in
    Etkinlikler

    Related Posts

    0

    No products in the cart.

    ">

    Yardım merkezine hoşgeldiniz.

    Mesaj gönderin
    Çağrı merkezimizi arayın
    E-posta gönderin
    WhatsApp
    Sizi Arayalım