Hakkımızda

Hakkımızda


Devle-i Aliyye Ocakları Sultan II.Abdülhamid Han’ın  En Büyükoğlu Şehzade Selim Efendinin oğlu Şehzade Abdülkerim Efendinin Torunu Osmanlı Hanedan (1924) Sürgününden Sonra Türkiye Cumhuriyeti Devletinde Doğan İlk Şehzade Abdülhamid Kayıhan  Osmanoğlu Tarafından Kurulmuştur.

Resmi İmparatorluk İsmi olarak Devlet-i Aliyye (Büyük Devlet) terkibini kullanan Osmanlı Ecdadımızdan Aldığımız Şuur ve Kültür Mirası Üzerine Derneğimizin İsmi Devlet-i Aliyye olarak başlamaktadır.

Devlet-i Aliyye’nin hüküm sürdüğü  faaliyet gösterdiği tüm vatan toprakları ve kültür coğrafyaları Devlet-i Aliyye’nin yıkılışı ile Kan , Göz Yaşı ve Ölüm Coğrafyaları Halini Almışlardır.

Derneğimiz Bu Noktada Devlet-i Aliyye’nin Kültür Mirasını Yüklenerek Gerek Yurt İçi Gerek Yurt Dışı Afrikadan Doğu Türkistan’a Kudüs ve Filistinden Bosnaya Endonezyadan Afganistana Suriyeden Makedonya’ya  Ecdad Mirasına Sahip Çıkma ve Mazlumlara Umut Olma Şuuru ile Çalışmalarını Yardım Faaliyetleri Sosyal Faaliyetler  Kültürel Faaliyetler Noktasında Yürütmektedir.

Derneğimizin İsminin devamında Ocakları Terkibinin yer bulması Manası bakımından ısıtma pişirme anlamındadır.

Devlet-i Aliyye Ocakları Yurt içi ve Yurt Dışı Yardım Faaliyetleri ile Ecdad Mirası Ata Yadigarı coğrafyalarda gönülleri ısıtıp Büyük Devletin hala Mazlumlara umut olduğunu hatırlatırken

Kültürel Faaliyetler ile ‘’Sahte kurtuluş ve Kurtarıcılardan Kurtar Gerçek Kurtuluş ve Kurtuluşları Nasip Et’’ Duasına Nail Olduğumuz Sultan Abdülhamid Han’ın Bizlere Kurtuluş Olarak Gösterdiği Aziz Gençlerimizi Dinine Milletine Ailesine Ecdadına Kültürüne Sahip Çıkması Noktasında Onların Pişirilme Sürecinde Destek Olmak ve Bir Toplumun Gençlerin Elinde Yükselecek Olması İnancını Taşıdığımız Gayesidir.

Namus Davamız Olarak Bahsettiğimiz Kudüs ve Filistin Davası Kıymetli Genel Başkanımız Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu’na Dedesi Sultan Abdülhamid Han’ın Siyonist Theodor Herzl’a verdiği o muhteşem ‘’ Ben bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam çünkü bu topraklar bana değil milletime aittir ‘’ cevabı ile başladığı gibi  yine Namus Davası Olarak Adlediğimiz Doğu Türkistan Davası Kıymetli Genel Başkanımız Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu’nun Dedesi Şehzade Abdülkerim Efendinin Doğu Türkistan’a geçerek oradaki Türk Direnişin Başına Geçmesi Sonucu ABD’de Çin İstihbaratı Tarafından Şehit edilmesi ile başlamaktadır.

Bizler Devlet-i Aliyye Ocakları Olarak Genel Başkanımızın Önderliğinde Hiçbir Siyasi , Maddi , Menfi Çıkar Gözetmeksizin Devlet-i Aliyye’nin Bugünkü Temsilcileri Olarak Ecdadımızdan devraldığımız kültürel mirası yaşatma ve ileriye taşıma gayesindeyiz.

Devlet-i Aliyye Ocakları Dernek Logo Anlamı;


Devleti Aliyye Ocakları Önceklikli  Olarak Sultan Abdülhamid Han Mirasını Yüklenmesi ve Yine Sultan Abdülhamid Han’ın Torunu Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu tarafından bizzat kurulması sebebiyle logosunun ortasında 19.yy. da Sultan Abdülhamid Han tarafından yaptırılan ve son halini alan Osmanlı Devlet Armasını Kullanmıştır.

Osmanlı devlet arması resmi niteliğini ise 18. yüzyıl sonlarında kazanmıştır. Her padişah döneminde yapılan eklemelerle çeşitlenen ve özellikleri gelişen Osmanlı devlet arması son şeklini 19. yüzyılda, II. Abdülhamid döneminde almıştır. Bu dönem, dünya genelinde ulusların bağımsızlık mücadelesinin sürdüğünden, imparatorluklar sembollerle güçlerini pekiştirmeye yönelmişlerdir. Geçmişte gücün, devletin ön planda olduğu armalar görülürken zamanla armalarda hükümdarlar daha büyük bir yer kaplamaya başlamıştır.

19. yüzyılda son hâlini alan Osmanlı devlet arması, yukarıdan aşağı doğru lider, kalp ve vücud olarak isimlendirilen üç ana kısımdan oluşuyor. Üst kısım hükümdarı, orta bölüm devlet ve tahtı sembolize ederken orta kısımda üstte bulunan kalkan ise devletin koruyuculuğunun simgesidir.

Hükümdar, armada baş köşede devlet ve toplumun üzerinde konumlanıyor. Yukarıda yer alan tuğra ve etrafından saçılan ışığı temsil eden form ile hükümdar, Güneş ile özdeşleştiriliyor. II. Abdülhamid, saltanatının son yıllarında bu tuğranın altına uçları yukarı bakan bir hilal ekletmiştir. Hilalin üzerinde “Osmanlı melikleri Allah’ın yardımına dayanarak iş görürler.” yazılıdır.

Armanın orta noktasında bulunan ve devletin koruyuculuğunu sembolize eden kalkanın çevresinde yıldızlar vardır ve bu Osmanlı’nın kainatın merkezinde olduğunu anlatır. Daha sonra ay yıldıza dönüşen bu formların Osmanlı’ya bağlı eyaletleri de simgelemişlerdir. Kalkanın üstünde ise bir serpuş (sarık) bulunmaktadır. Bu serpuş Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’yi simgeler.

Kalkanın her iki yanında biri yeşil öteki kırmızı olmak üzere iki sancak bulunur. Yeşil olanı İslam Devleti oluşun bir göstergesi, kırmızı olan ise bağımsızlığın göstergesi olarak armada yerini almıştır. Kalkanın yan kısımlarında bu iki sancağın dışında pek çok sayıda silah ve simge yer almaktadır. Bu sembollerin çoğunluğunu Orta Asya’dan bu yana Türk toplumlarının kullandığı geleneksel silahlar oluşturur. Tek taraflı ve çift taraflı teber, mızrak, kılıç, ağızdan dolma top, gürz, topuz, süngülü tüfek gibi silahlar gücü, savaşçılığı, zaferi sembolize eden unsurlardır. Haberci sembolü bir borazan ve modernliği işaret eden bir toplu tabanca da ilgi çekici unsurlar arasında yer alır.

Dikkat çekici unsurlardan bir diğeri de armada, sol tarafta bulunan terazi ve altındaki kitaplardır. Terazi Osmanlı Devleti’nin adaletini sembolize eder. Kitaplardan üstteki Kuran-ı Kerim’i, alttaki ise kanunnameleri yani örfi hukuk düzenini temsil etmektedir. Terazinin Kuran-ı Kerim’in üzerinde yerleşmiş olması Osmanlı Devleti’nin İslamiyet’in kurallarına ve hukuk ilkelerine göre bir sistemi benimsediğini göstermektedir.

Logomuzun Devamında Osmanlı Devlet Armasını Çevreleyen 36 Nokta Ecdadımıza ve yaptıkları işlere derin saygı çerçevesinde onların hatıralarına sadık kalacağımız noktasında Devleti Aliyye’nin 36 Padişahını  sembolize ederken ,

Logomuzun Dış Alt kısımında yer alan 16 yıldız tarihimize olan derin bağlılığımızın sembolü olarak bu güne kadar kurulmuş ve cumhurbaşkanlığı forsunda da yer alan 16 Büyük Türk devletini temsil etmektedir.